الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى ﴿١٨﴾
18.Ellezî yu’tî mâlehu yetezekkâ.
O ki (en üst seviyede takva sahibi olan), malını verir, temizlenir.
وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَى ﴿١٩﴾
19.Ve mâ li ehadin indehu min ni'metin tuczâ.
Ve (takva sahiplerinin), bir kimseye (malını vermesi), O’nun (Allah’ın) katında, “bir ni’met karşılığı olsun” diye değildir.
إِلَّا ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى ﴿٢٠﴾
20.İllâbtigâe vechi rabbihil a’lâ.
O sadece, Yüce Rabbinin Vechi’ni (Zat’ını) ibtiga etti (diledi).