قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا ﴿٩﴾
9.Kad efleha men zekkâhâ.
Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir.
وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّاهَا ﴿١٠﴾
10.Ve kad hâbe men dessâhâ.
Ve kim, onun (nefsinin) kusurlarını örtmeye çalıştıysa (nefsini tezkiye etmemiş ise) hüsrana uğramıştır.
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا ﴿١١﴾
11.Kezzebet semûdu bi tagvâhâ.
Semud (kavmi), kendi azgınlığı sebebiyle (Allah’ın Resûl’ünü) yalanladı.