وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ ﴿١٨﴾
18.Ve lâ tehâddûne alâ taâmil miskîn(miskîni).
Ve yoksulları doyurma konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا ﴿١٩﴾
19.Ve te’kulûnet turâse eklen lemmen.
Ve size bırakılan mirası hırslı bir yeyişle yiyorsunuz.
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا ﴿٢٠﴾
20.Ve tuhıbbûnel mâle hubben cemmen.
Ve malı aşırı bir sevgiyle seviyorsunuz.