وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ ﴿٢٣﴾
23.Vallâhu a’lemu bimâ yûûn(yûûne).
Ve Allah, onların (kalplerinde) sakladıkları şeyleri (inkârları, düşmanlıkları) en iyi bilir.
فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ﴿٢٤﴾
24.Fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin).
Artık onları elîm azapla müjdele.
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ ﴿٢٥﴾
25.İllâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).
Ancak âmenû olanlar (ölmeden evvel Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefs tezkiye edici amel) yapanlar için, kesintisiz ecir (mükâfat) vardır.