وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ ﴿١٨﴾
18.Vel kameri izâttesak(izâttesaka).
Ve nuru tamamlandığı (dolunay haline geldiği) zaman Ay’a (kasem ederim).
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٍ ﴿١٩﴾
19.Le terkebunne tabakan an tabakın.
Siz mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz (gök katlarından geçeceksiniz).
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ ﴿٢٠﴾
20.Fe mâ lehum lâ yu’minûn(yu’minûne).
Artık onlara ne oluyor ki îmân etmiyorlar (inanmıyorlar)?