يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ ﴿٢٥﴾
25.Yuskavne min rahîkın mahtûm(mahtûmin).
Onlara, mühürlenmiş (sadece kendilerinin açacağı) halis şaraptan sunulur (içirilir).
خِتَامُهُ مِسْكٌ وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ ﴿٢٦﴾
26.Hitâmuhu miskun. Ve fî zâlike felyetenâfesil mutenâfisûn(mutenâfisûne).
Onun (o şarabın) sonu misktir (şahane misk kokusudur). Ve yarışanlar, artık bunda (bunun için) yarışsınlar.
وَمِزَاجُهُ مِن تَسْنِيمٍ ﴿٢٧﴾
27.Ve mizâcuhu min tesnîm(tesnîmin).
Onun mizacı (muhtevası) tesnîmdendir.