وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَائِبِينَ ﴿١٦﴾
16.Ve mâ hum anhâ bi gâibîn(gâibîne).
Ve onlar, ondan (alevli ateşten) gaib olacak (kaybolacak, yanıp bitecek) değillerdir.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ ﴿١٧﴾
17.Ve mâ edrâke mâ yevmud dîn(dîni).
Ve dîn gününün ne olduğunu sana bildiren nedir?
ثُمَّ مَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الدِّينِ ﴿١٨﴾
18.Summe mâ edrâke mâ yevmud dîn(dîni).
Sonra (evet), dîn gününün ne olduğunu sana bildiren nedir?