وَإِذَا الْجِبَالُ سُيِّرَتْ ﴿٣﴾
3.Ve izâl cibâlu suyyirat.
Ve dağlar yürütüldüğü zaman.
وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ ﴿٤﴾
4.Ve izâl ışâru uttılet.
Ve yüklü develer salındığı (başıboş bırakıldığı), kıymetli dünya malları terkedildiği zaman.
وَإِذَا الْوُحُوشُ حُشِرَتْ ﴿٥﴾
5.Ve izâl vuhûşu huşirat.
Ve vahşi hayvanlar toplandığı zaman.