أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاء صَبًّا ﴿٢٥﴾
25.Ennâ sabebnâl mâe sabbâ(sabben).
Biz, suyu nasıl akıttıkça akıttık.
ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقًّا ﴿٢٦﴾
26.Summe şekaknâl arda şekkâ(şekkan).
Sonra yeri öyle bir yarışla yardık ki.
فَأَنبَتْنَا فِيهَا حَبًّا ﴿٢٧﴾
27.Fe enbetnâ fîhâ habbâ(habben).
Böylece orada taneler yetiştirdik.