ثُمَّ إِذَا شَاء أَنشَرَهُ ﴿٢٢﴾
22.Summe izâ şâe enşerahu.
Sonra onu dilediği zaman neşredecek (diriltecek).
كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَا أَمَرَهُ ﴿٢٣﴾
23.Kellâ lemmâ yakdı mâ emerahu.
Hayır, (insan Allah’ın) ona emrettiği şeyi kada etmedi (yerine getirmedi).
فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ إِلَى طَعَامِهِ ﴿٢٤﴾
24.Felyanzuril insânu ilâ taâmihî.
İşte insan yemeğine baksın.