ثُمَّ السَّبِيلَ يَسَّرَهُ ﴿٢٠﴾
20.Summes sebîle yesserahu.
Sonra yolu ona kolaylaştırdı.
ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ ﴿٢١﴾
21.Summe emâtehu fe akberahu.
Sonra onu öldürdü, böylece onu kabire koydurdu.
ثُمَّ إِذَا شَاء أَنشَرَهُ ﴿٢٢﴾
22.Summe izâ şâe enşerahu.
Sonra onu dilediği zaman neşredecek (diriltecek).