مَتَاعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ ﴿٣٣﴾
33.Metâan lekum ve li en‘âmikum.
Sizin ve hayvanlarınız için meta olarak (faydalanmanız için).
فَإِذَا جَاءتِ الطَّامَّةُ الْكُبْرَى ﴿٣٤﴾
34.Fe izâ câetit tâmmetul kubrâ.
Fakat o büyük (dayanılmaz) musîbet (kıyâmet vakti) geldiği zaman.
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ مَا سَعَى ﴿٣٥﴾
35.Yevme yetezekkerul insânu mâ seâ.
O gün insan ne için çalıştığını (ne yaptığını) tezekkür eder (düşünür).