إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ كَانَ مِيقَاتًا ﴿١٧﴾
17.İnne yevmel faslı kâne mîkâtâ(mîkâten).
Muhakkak ki fasıl (ayrılma) günü, (önceden) tayin edilmiş bir vakitti.
يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا ﴿١٨﴾
18.Yevme yunfehu fîs sûri fe te’tûne efvâcâ(efvâcen).
Sur’a üflendiği gün artık siz bölük bölük geleceksiniz.
وَفُتِحَتِ السَّمَاء فَكَانَتْ أَبْوَابًا ﴿١٩﴾
19.Ve futihatis semâu fe kânet ebvâbâ(ebvâben).
Ve sema açılmış, böylece kapılar oluşmuştur.