لَا ظَلِيلٍ وَلَا يُغْنِي مِنَ اللَّهَبِ ﴿٣١﴾
31.Lâ zalîlin ve lâ yugnî minel leheb(lehebi).
Gölgelendirmez ve yakıcı aleve bir faydası olmaz.
إِنَّهَا تَرْمِي بِشَرَرٍ كَالْقَصْرِ ﴿٣٢﴾
32.İnnehâ termî bi şerarin kel kasr(kasri).
Muhakkak ki o, saray gibi (büyük) kıvılcımlar atar.
كَأَنَّهُ جِمَالَتٌ صُفْرٌ ﴿٣٣﴾
33.Ke ennehu cimâletun sufrun.
Sanki o (kıvılcımlar), sarı erkek develer gibidir.