وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ ﴿١٩﴾
19.Veylun yevme izin lil mukezzibîn(mukezzibîne).
İzin günü yalanlayanların vay haline.
أَلَمْ نَخْلُقكُّم مِّن مَّاء مَّهِينٍ ﴿٢٠﴾
20.E lem nahlukkum min mâin mehîn(mehînin).
Sizi Biz, değersiz bir sudan yaratmadık mı?
فَجَعَلْنَاهُ فِي قَرَارٍ مَّكِينٍ ﴿٢١﴾
21.Fe cealnâhu fî karârin mekîn(mekînin).
Sonra onu sağlam bir yerde kararlı kıldık (yerleştirdik).