إِنَّ الْأَبْرَارَ يَشْرَبُونَ مِن كَأْسٍ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا ﴿٥﴾
5.İnnel ebrâra yeşrabûne min ke’sin kâne mizâcuhâ kâfûrâ(kâfûran).
Muhakkak ki ebrar olanlar, içinde kâfur bulunan kadehlerden içecekler.
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ اللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْجِيرًا ﴿٦﴾
6.Aynen yeşrabu bihâ ibâdullâhi yufeccirûnehâ tefcîrâ(tefcîran).
Allah’ın kulları, içtikleri o pınarı, fışkıra fışkıra (gürül gürül) akıtırlar.
يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا ﴿٧﴾
7.Yûfûne bin nezri ve yehâfûne yevmen kâne şerruhu mustetîrâ(mustetîran).
Nezirlerini (adaklarını) ifa ederler (yerine getirirler). Ve şerri (heryere) yayılan günden korkarlar.