إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا يَوْمًا عَبُوسًا قَمْطَرِيرًا ﴿١٠﴾
10.İnnâ nehâfu min rabbinâ yevmen abûsen kamtarîrâ(kamtarîran).
Muhakkak ki biz, yüzlerin asık olduğu, belâlı, zor günde Rabbimizden korkuyoruz.
فَوَقَاهُمُ اللَّهُ شَرَّ ذَلِكَ الْيَوْمِ وَلَقَّاهُمْ نَضْرَةً وَسُرُورًا ﴿١١﴾
11.Fe vekâhumullâhu şerra zâlikel yevmi ve lakkâhum nadraten ve surûrâ(surûran).
Oysa Allah, onları işte böyle bir günün şerrinden korudu. Ve onları, pırıl pırıl bir yüze ve surura (sevince) kavuşturdu.
وَجَزَاهُم بِمَا صَبَرُوا جَنَّةً وَحَرِيرًا ﴿١٢﴾
12.Ve cezâhum bimâ saberû cenneten ve harîrâ(harîran).
Ve sabırlarından dolayı onları cennetle ve ipek elbiselerle mükâfatlandırdı.