كَلَّا إِذَا بَلَغَتْ التَّرَاقِيَ ﴿٢٦﴾
26.Kellâ izâ belegatit terâkıye.
Hayır, (can) köprücük kemiğine geldiği zaman (can boğaza gelince, ölmek üzere iken).
وَظَنَّ أَنَّهُ الْفِرَاقُ ﴿٢٨﴾
28.Ve zanne ennehul firâk(firâku).
Ve o (dünyadan) ayrılacağını (öleceğini) anlamıştır.