وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ ﴿٤٦﴾
46.Ve kunnâ nukezzibu bi yevmid dîn(dîni).
Ve biz dîn gününü yalanlıyorduk.
حَتَّى أَتَانَا الْيَقِينُ ﴿٤٧﴾
47.Hattâ etânâl yakîn(yakinu).
Bize yakîn gelene kadar (ölüm anı gelinceye kadar).
فَمَا تَنفَعُهُمْ شَفَاعَةُ الشَّافِعِينَ ﴿٤٨﴾
48.Fe mâ tenfeuhum şefâatuş şâfiîn(şâfiîne).
Artık şefaat edenlerin şefaati onlara fayda sağlamaz.