مَا سَلَكَكُمْ فِي سَقَرَ ﴿٤٢﴾
42.Mâ selekekum fî sekar(sekara).
Sizi sekarın içine (alevli ateşe) sevkeden (sürükleyen) nedir?
قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلِّينَ ﴿٤٣﴾
43.Kâlû lem neku minel musallîn(musallîne).
“Biz namaz kılanlardan olmadık.” dediler.
وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْكِينَ ﴿٤٤﴾
44.Ve lem neku nut’ımul miskîn(miskîne).
Ve biz yoksulları doyurmuyorduk.