ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ ﴿٢٢﴾
22.Summe abese ve beser(besere).
Sonra da kaşlarını çattı, yüzünü ekşitti.
ثُمَّ أَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَ ﴿٢٣﴾
23.Summe edbera vestekber(vestekbera).
Sonra da arkasını döndü ve kibirlendi.
فَقَالَ إِنْ هَذَا إِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُ ﴿٢٤﴾
24.Fe kâle in hâzâ illâ sihrun yu’ser(yu’seru).
Sonunda: “Bu sadece, olsa olsa nakledilen bir büyüdür.” dedi.