وَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا ﴿١٠﴾
10.Vasbir alâ mâ yekûlûne vehcurhum hecran cemîlâ(cemîlen).
Ve onların söyledikleri şeylere sabret. Ve güzel bir ayrılış ile onlardan ayrıl.
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا ﴿١١﴾
11.Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen).
Ni'met sahibi olup yalanlayanları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
إِنَّ لَدَيْنَا أَنكَالًا وَجَحِيمًا ﴿١٢﴾
12.İnne ledeynâ enkâlen ve cahîmâ(cahîmen).
Muhakkak ki bizim yanımızda (ayaklara bağlanan) ağır zincirler ve alevli ateş vardır.