قُلْ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِّنَ الْجِنِّ فَقَالُوا إِنَّا سَمِعْنَا قُرْآنًا عَجَبًا ﴿١﴾
1.Kul ûhıye ileyye ennehustemea neferun minel cinni fe kâlû innâ semi’nâ kur’ânen acebâ(aceben).
De ki: “Cinlerden bir topluluğun (Kur’ân) dinlediği, sonra: “Biz gerçekten harika, güzel bir Kur’ân işittik.” dedikleri bana vahyedildi.”
يَهْدِي إِلَى الرُّشْدِ فَآمَنَّا بِهِ وَلَن نُّشْرِكَ بِرَبِّنَا أَحَدًا ﴿٢﴾
2.Yehdî ilâr ruşdi fe âmennâ bihî, ve len nuşrike bi rabbinâ ehadâ(ehaden).
“O (Kur’ân), irşada ulaştırır, artık biz, O’na îmân ettik ve artık kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayız.”