ثُمَّ يُعِيدُكُمْ فِيهَا وَيُخْرِجُكُمْ إِخْرَاجًا ﴿١٨﴾
18.Summe yuîdukum fîhâ ve yuhricukum ihrâcâ(ihrâcen).
Sonra sizi oraya (toprağa) döndürecek ve bir çıkarışla sizi (oradan) çıkaracak.
وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ بِسَاطًا ﴿١٩﴾
19.Vallâhu ceale lekumul arda bisâtâ(bisâtan).
Ve Allah, arzı sizin için geniş bir mekân kıldı.
لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا ﴿٢٠﴾
20.Li teslukû minhâ subulen ficâcâ(ficâcen).
Sizin yolculuk etmeniz için, ondan geniş yollar yaptı.