وَجَعَلَ الْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجًا ﴿١٦﴾
16.Ve cealel kamera fîhinne nûran ve cealeş şemse sirâcâ(sirâcen).
Ve Ay’ı, onların arasında (semalarda) bir nur kıldı ve Güneş’i de bir sirac (çırağ) kıldı.
وَاللَّهُ أَنبَتَكُم مِّنَ الْأَرْضِ نَبَاتًا ﴿١٧﴾
17.Vallâhu enbetekum minel ardı nebâtâ(nebâten).
Ve Allah, sizi yerden (topraktan) bir nebat (gibi) yetiştirdi (yarattı).
ثُمَّ يُعِيدُكُمْ فِيهَا وَيُخْرِجُكُمْ إِخْرَاجًا ﴿١٨﴾
18.Summe yuîdukum fîhâ ve yuhricukum ihrâcâ(ihrâcen).
Sonra sizi oraya (toprağa) döndürecek ve bir çıkarışla sizi (oradan) çıkaracak.