إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيدًا ﴿٦﴾
6.İnnehum yeravnehu baîdâ(baîden).
Muhakkak ki onlar, onu (kâfirler için vuku bulacak azabı), uzak (bir ihtimal) olarak görüyorlar.
وَنَرَاهُ قَرِيبًا ﴿٧﴾
7.Ve nerâhu karîbâ(karîben).
Ve Biz, onu yakın olarak görüyoruz.
يَوْمَ تَكُونُ السَّمَاء كَالْمُهْلِ ﴿٨﴾
8.Yevme tekûnus semâu kel muhli.
O gün (azap günü) gökyüzü, erimiş maden gibi olacak.