Edize.Com Kuran A'râf Sûresi
İletişim Sitemap
SÛRELER
AYETLER
42

A'râf sûresi 42. ayetin Türkçe okunuşu, Arapça okunuşu ve meali

لَهُم مِّن جَهَنَّمَ مِهَادٌ وَمِن فَوْقِهِمْ غَوَاشٍ وَكَذَلِكَ نَجْزِي الظَّالِمِينَ ﴿٤١﴾
41.Lehum min cehenneme mihâdun ve min fevkıhim gavaş(gavaşın) ve kezâlike neczîz zâlimîn(zâlimîne).
Onlar için cehennemde (ateşten) bir döşek ve üzerlerinde (ateşten) örtüler vardır. Ve zalimleri işte böyle cezalandırırız.
وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ لاَ نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿٤٢﴾
42.Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lâ nukellifu nefsen illâ vus'ahâ ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Âmenû olanlar (hayatta iken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel işleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar), kimseyi gücünden başka bir şeyle sorumlu tutmayız. İşte onlar cennet ehlidirler, onlar orada ebedî kalanlardır (kalacaklardır).
وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ تَجْرِي مِن تَحْتِهِمُ الأَنْهَارُ وَقَالُواْ الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي هَدَانَا لِهَذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِيَ لَوْلا أَنْ هَدَانَا اللّهُ لَقَدْ جَاءتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّ وَنُودُواْ أَن تِلْكُمُ الْجَنَّةُ أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٤٣﴾
43.Ve neza'nâ mâ fî sudûrihim min gıllin, tecrî min tahtihimul enhâr(enhâru), ve kâlûl hamdu lillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ kunnâ li nehtediye lev lâ en hedânallâh(hedânallâhu), lekad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), ve nûdû en tilkumul cennetu ûristumûhâ bimâ kuntum ta'melûn(ta'melûne).
Onların göğüslerinde, (nefsin kalbindeki) afetlerinden ne varsa çekip aldık. Onların altlarından nehirler akar. “Bizi buna hidayet eden Allah’a hamdolsun. Allah’ın, bizi hidayete erdirmesi olmasaydı, biz hidayete ermezdik. Andolsun ki Rabbimizin resûlleri hak ile gelmiştir.” dediler. “Yapmış olduklarınızdan dolayı varis kılındığınız cennet işte budur.” diye nida olunurlar.
42