فَغُلِبُواْ هُنَالِكَ وَانقَلَبُواْ صَاغِرِينَ ﴿١١٩﴾
119.Fe gulibû hunâlike venkalebû sâgırîn(sâgırîne).
Böylece orada yenildiler ve zelil olarak geri döndüler.
وَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ ﴿١٢٠﴾
120.Ve ulkıyes seharatu sâcidîn(sâcidîne).
Ve sihirbazlar atılarak secde ettiler (edenler oldular).
قَالُواْ آمَنَّا بِرِبِّ الْعَالَمِينَ ﴿١٢١﴾
121.Kâlû âmennâ bi rabbil âlemîn(âlemîne).
“Âlemlerin Rabbine biz îmân ettik.” dediler.