وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحَاقَّةُ ﴿٣﴾
3.Ve mâ edrâke mâl hâkkatu.
Ve hakikat olanın (vuku bulacak olanın) ne olduğunu sana bildiren nedir?
كَذَّبَتْ ثَمُودُ وَعَادٌ بِالْقَارِعَةِ ﴿٤﴾
4.Kezzebet semûdu ve âdun bil kâriati.
Karia’yı (korkunç olayı) Semud ve Ad (kavmi) yalanladılar.
فَأَمَّا ثَمُودُ فَأُهْلِكُوا بِالطَّاغِيَةِ ﴿٥﴾
5.Fe emmâ semûdu fe uhlikû bit tâgıyeti.
Fakat bu sebeple Semud (kavmi) azgın (çok şiddetli) bir azapla helâk edildi.