وَحُمِلَتِ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ فَدُكَّتَا دَكَّةً وَاحِدَةً ﴿١٤﴾
14.Ve humiletil ardu vel cibâlu fe dukketâ dekketen vâhıdeten,
Ve yeryüzü (arz) ve dağlar yerlerinden kaldırılıp, tek bir çarpışla parçalandığı zaman.
فَيَوْمَئِذٍ وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ ﴿١٥﴾
15.Fe yevme izin vakaatil vâkıatu.
İşte izin günü, o vakıa (büyük olay) vuku bulmuştur.
وَانشَقَّتِ السَّمَاء فَهِيَ يَوْمَئِذٍ وَاهِيَةٌ ﴿١٦﴾
16.Venşakkatis semâu fe hiye yevme izin vâhiyetun.
Ve sema yarılmıştır. Artık o, izin günü zaafa uğramıştır (dengesi bozulmuştur).