مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ ﴿٣٦﴾
36.Mâ lekum, keyfe tahkumûn(tahkumûne).
Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
أَمْ لَكُمْ كِتَابٌ فِيهِ تَدْرُسُونَ ﴿٣٧﴾
37.Em lekum kitâbun fîhi tedrusûn(tedrusûne).
Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan ders mi okuyorsunuz?
إِنَّ لَكُمْ فِيهِ لَمَا يَتَخَيَّرُونَ ﴿٣٨﴾
38.İnne lekum fîhi lemâ tehayyerûn(tehayyerûne).
Gerçekten onun içinde (o kitapta) “beğenip seçtiğiniz şeyler mutlaka sizindir” (mi yazılı)?