وَتَصْلِيَةُ جَحِيمٍ ﴿٩٤﴾
94.Ve tasliyetu cahîm(cahîmin).
Ve alevli ateşe atılma vardır.
إِنَّ هَذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَقِينِ ﴿٩٥﴾
95.İnne hâzâ le huve hakkul yakîn(yakîni).
Muhakkak ki bu (anlatılanlar), elbette o (verilen haberler), Hakk’ul yakîn’dir (yakîn olan haktır, kesin olarak gerçektir).
فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظِيمِ ﴿٩٦﴾
96.Fe sebbih bismi rabbikel azîm(azîmi).
Artık Rabbini “Azîm” ismi ile tesbih et.