تَنزِيلٌ مِّن رَّبِّ الْعَالَمِينَ ﴿٨٠﴾
80.Tenzîlun min rabbil âlemîn(âlemîne).
Âlemlerin Rabbi tarafından (kısım kısım, âyet âyet) indirilmiştir.
أَفَبِهَذَا الْحَدِيثِ أَنتُم مُّدْهِنُونَ ﴿٨١﴾
81.E fe bi hâzâl hadîsi entum mudhinûn(mudhinûne).
Yoksa siz, bu söze inanmayan, şüphe eden kimseler misiniz?
وَتَجْعَلُونَ رِزْقَكُمْ أَنَّكُمْ تُكَذِّبُونَ ﴿٨٢﴾
82.Ve tec’alûne rızkakum ennekum tukezzibûn(tukezzibûne).
Ve siz, yalanlamış olmanızı kendinize rızık ediniyorsunuz. (Kur’ân’daki sözlerin âlemlerin Rabbi tarafından indirildiğinden şüphe ettiğiniz için rızkınız, nasibiniz sadece yalanlamak oluyor.)