فَمَالِؤُونَ مِنْهَا الْبُطُونَ ﴿٥٣﴾
53.Fe mâliûne minhâl butûn(butûne).
Böylece karınlarını onunla dolduracak olanlarsınız.
فَشَارِبُونَ عَلَيْهِ مِنَ الْحَمِيمِ ﴿٥٤﴾
54.Fe şâribûne aleyhi minel hamîm(hamîmi).
Sonra da onun üzerine hamimden (kaynar sudan) içecek olanlarsınız.
فَشَارِبُونَ شُرْبَ الْهِيمِ ﴿٥٥﴾
55.Fe şâribûne şurbel hîm(hîmi).
Öyle ki, içtikçe susayan hasta develerin içişi gibi içecek olanlarsınız.