وَأَصْحَابُ الشِّمَالِ مَا أَصْحَابُ الشِّمَالِ ﴿٤١﴾
41.Ve ashâbuş şimâli mâ ashâbuş şimâl(şimâli).
Ve ashabuş şimal [şeamet (kötülük), meşeme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sollarından verilenler, cehennemlikler], (ama) ne ashabuş şimal!
فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ ﴿٤٢﴾
42.Fî semûmin ve hamîm(hamîmin).
(Ashabuş şimal), semum (iliklere işleyen bir sıcaklık) ve hamim (kaynar su) içindedir.
وَظِلٍّ مِّن يَحْمُومٍ ﴿٤٣﴾
43.Ve zıllin min yahmûm(yahmûmin).
Ve kara dumandan bir gölge ki.