فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَارًا ﴿٣٦﴾
36.Fe cealnâ hunne ebkâran.
Böylece Biz, onları bakireler kıldık.
عُرُبًا أَتْرَابًا ﴿٣٧﴾
37.Uruben etrâbâ(etrâben).
Eşlerine düşkün, aynı yaşta olarak.
لِّأَصْحَابِ الْيَمِينِ ﴿٣٨﴾
38.Li ashâbil yemîn(yemîni).
Ashabı yemin [yemin sahipleri, amel defterleri (hayat filmleri) önünden ve sağından verilenler] için.