إِنَّا أَنشَأْنَاهُنَّ إِنشَاء ﴿٣٥﴾
35.İnnâ enşe’nâ hunne inşââ(inşâen).
Muhakkak ki Biz, onları yeni bir inşa (yaratılış) ile inşa ettik (yarattık).
فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَارًا ﴿٣٦﴾
36.Fe cealnâ hunne ebkâran.
Böylece Biz, onları bakireler kıldık.
عُرُبًا أَتْرَابًا ﴿٣٧﴾
37.Uruben etrâbâ(etrâben).
Eşlerine düşkün, aynı yaşta olarak.