جَزَاء بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ﴿٢٤﴾
24.Cezâen bi mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Yapmış olduklarının mükâfatı olarak.
لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا ﴿٢٥﴾
25.Lâ yesmeûne fîhâ lagven ve lâ te’sîmâ(te’sîmen).
Orada boş bir söz işitmezler ve günaha girmezler.
إِلَّا قِيلًا سَلَامًا سَلَامًا ﴿٢٦﴾
26.İllâ kîlen selâmen selâmâ(selâmen).
Sadece selâm, selâm sözü söylenir.