لَا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنزِفُونَ ﴿١٩﴾
19.Lâ yusaddeûne anhâ ve lâ yunzifûn(yunzifûne).
Ondan (o şaraptan) başları ağrımaz ve sarhoş olmazlar.
وَفَاكِهَةٍ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ ﴿٢٠﴾
20.Ve fâkihetin mimmâ yetehayyerûn(yetehayyerûne).
Ve arzu ettikleri meyvelerden.
وَلَحْمِ طَيْرٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ ﴿٢١﴾
21.Ve lahmi tayrin mimmâ yeştehûn(yeştehûne).
Ve canlarının çektiği kuş etlerinden (sunulur).