وَكُلُّ شَيْءٍ فَعَلُوهُ فِي الزُّبُرِ ﴿٥٢﴾
52.Ve kullu şey’in fealûhu fîz zubur(zuburi).
Ve onların yaptıkları herşey (semavî) kitaplarda vardır.
وَكُلُّ صَغِيرٍ وَكَبِيرٍ مُسْتَطَرٌ ﴿٥٣﴾
53.Ve kullu sagîrin ve kebîrin mustetar(mustetarun).
Ve küçük büyük herşey yazılmıştır.
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَنَهَرٍ ﴿٥٤﴾
54.İnnel muttakîne fî cennâtin ve neher(neherin).
Muhakkak ki takva sahipleri, cennetlerde ve nehir kenarlarındadır.