فَذُوقُوا عَذَابِي وَنُذُرِ ﴿٣٩﴾
39.Fe zûkû azâbî ve nuzuri.
Öyleyse inzarımı (uyarılarımı) ve azabımı tadın!
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ ﴿٤٠﴾
40.Ve lekad yessernâl kur’âne liz zikri fe hel min muddekir(muddekirin).
Ve andolsun ki Biz, Kur’ân’ı zikir için kolaylaştırdık. Buna rağmen tezekkür eden (ibret alan) var mı?
وَلَقَدْ جَاء آلَ فِرْعَوْنَ النُّذُرُ ﴿٤١﴾
41.Ve lekad câe âle fir’avnen nuzur(nuzuru).
Ve andolsun ki, firavun ailesine de uyarılar geldi.