وَإِنَّ الدِّينَ لَوَاقِعٌ ﴿٦﴾
6.Ve inned dîne le vâkıun.
Ve muhakkak ki dîn (hesap görme; mükâfat veya ceza), kesinlikle vuku bulacaktır (gerçekleşecektir).
وَالسَّمَاء ذَاتِ الْحُبُكِ ﴿٧﴾
7.Ves semâi zâtil hubuki.
Ve dairesel yollara sahip olan semaya andolsun.
إِنَّكُمْ لَفِي قَوْلٍ مُّخْتَلِفٍ ﴿٨﴾
8.İnnekum le fî kavlin muhtelifin.
Muhakkak ki siz, mutlaka ihtilâflı bir söz (düşünce) içindesiniz.