رِزْقًا لِّلْعِبَادِ وَأَحْيَيْنَا بِهِ بَلْدَةً مَّيْتًا كَذَلِكَ الْخُرُوجُ ﴿١١﴾
11.Rızkan lil ibâdi ve ahyeynâ bihî beldeten meytâ(meyten), kezâlikel hurûcu.
Kullar için rızık olsun diye. Ve onunla ölü beldeye hayat verdik. (Ölümden sonra topraktan) Çıkış (diriliş), işte bunun gibidir.
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَأَصْحَابُ الرَّسِّ وَثَمُودُ ﴿١٢﴾
12.Kezzebet kablehum kavmu nûhın ve ashâbur ressi ve semûdu.
Onlardan evvel Hz. Nuh’un kavmi, Ress’in halkı ve Semûd halkı da (resûllerini) yalanladı.
وَعَادٌ وَفِرْعَوْنُ وَإِخْوَانُ لُوطٍ ﴿١٣﴾
13.Ve âdun ve fir’avnu ve ihvânu lûtın.
Ve Ad (kavmi), Firavun ve Lut (A.S)’ın kardeşleri de.