وَالَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ ﴿٨٦﴾
86.Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbul cahîm(cahîmi).
Ve, kâfirler ve âyetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar, Ashab-ı Cahîmdir (cehennem ehlidir).
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُحَرِّمُواْ طَيِّبَاتِ مَا أَحَلَّ اللّهُ لَكُمْ وَلاَ تَعْتَدُواْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ ﴿٨٧﴾
87.Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tuharrimû tayyibâti mâ ehallallâhu lekum ve lâ ta’tedû innallâhe lâ yuhibbul mu’tedîn(mu’tedîne).
Ey âmenû olanlar! Allah'ın size helâl kıldığı güzel ve temiz şeyleri haram etmeyin. Aşırı gitmeyin. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez.
وَكُلُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّهُ حَلاَلاً طَيِّبًا وَاتَّقُواْ اللّهَ الَّذِيَ أَنتُم بِهِ مُؤْمِنُونَ ﴿٨٨﴾
88.Ve kulû mimmâ razakakumullâhu halâlen tayyiben vettekûllâhellezî entum bihî mu’minûn(mu’minûne).
Allah'ın size verdiği temiz, helâl rızıklardan yiyin ve kendisine îmân ettiğiniz Allah’a karşı takva sahibi olun.