Edize.Com Kuran Muhammed Sûresi
İletişim Sitemap
SÛRELER
AYETLER
19

Muhammed sûresi 19. ayetin Türkçe okunuşu, Arapça okunuşu ve meali

فَهَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا السَّاعَةَ أَن تَأْتِيَهُم بَغْتَةً فَقَدْ جَاء أَشْرَاطُهَا فَأَنَّى لَهُمْ إِذَا جَاءتْهُمْ ذِكْرَاهُمْ ﴿١٨﴾
18.Fe hel yanzurûne illâs sâate en te’tiyehum bagteten, fe kad câe eşrâtuhâ, fe ennâ lehum izâ câethum zikrâhum.
Öyleyse “o saatin” gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Halbuki onun alâmetleri (işaretleri) gelmiştir. Fakat (o saat) kendilerine geldiği zaman, onlara hatırlatmanın ne (faydası) olur ki?
فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنبِكَ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مُتَقَلَّبَكُمْ وَمَثْوَاكُمْ ﴿١٩﴾
19.Fa’lem ennehu lâ ilâhe illâllâhu vestagfir li zenbike ve lil mu’minîne vel mu’minât(mu’minâti), vallâhu ya’lemu mutekallebekum ve mesvâkum.
Bu durumda Allah’tan başka İlâh olmadığını bil ve kendi günahların için, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar için mağfiret dile. Ve Allah, sizin dönüşünüzü ve sizin yurdunuzu bilir.
وَيَقُولُ الَّذِينَ آمَنُوا لَوْلَا نُزِّلَتْ سُورَةٌ فَإِذَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ مُّحْكَمَةٌ وَذُكِرَ فِيهَا الْقِتَالُ رَأَيْتَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ يَنظُرُونَ إِلَيْكَ نَظَرَ الْمَغْشِيِّ عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِ فَأَوْلَى لَهُمْ ﴿٢٠﴾
20.Ve yekûlullezîne âmenû lev lâ nuzzilet sûratun, fe izâ unzilet sûratun muhkemetun ve zukira fîhâl kıtâlu raeytellezîne fî kulûbihim maradun yanzurûne ileyke nazaral magşiyyi aleyhi minel mevt(mevti), fe evlâ lehum.
Ve âmenû olanlar: “(Savaşı emreden) bir sure indirilmeli değil miydi?” derler. Sonra da muhkem (hükmü açık ve kesin) bir sure indirilince ve onun içinde savaş zikrolunuyorsa (bahsediliyorsa), kalplerinde hastalık olanların, üzerlerine ölüm hali çökmüş gibi bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en iyi (en uygun) olan odur ki…
19