خُذُوهُ فَاعْتِلُوهُ إِلَى سَوَاء الْجَحِيمِ ﴿٤٧﴾
47.Huzûhu fa’tilûhu ilâ sevâil cahîm(cahîmi).
Onu tutun (yakalayın)! Hemen cehennemin ortasına sürükleyin.
ثُمَّ صُبُّوا فَوْقَ رَأْسِهِ مِنْ عَذَابِ الْحَمِيمِ ﴿٤٨﴾
48.Summe subbû fevka ra’sihî min azâbil hamîm(hamîmi).
Sonra başının üstüne azap olarak kaynar su dökün.
ذُقْ إِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْكَرِيمُ ﴿٤٩﴾
49.Zuk, inneke entel azîzul kerîm(kerîmu).
(Azabı) tat! (Hani) sen, gerçekten azîzdin ve kerimdin (kendini öyle zannediyordun).