كَذَلِكَ وَأَوْرَثْنَاهَا قَوْمًا آخَرِينَ ﴿٢٨﴾
28.Kezâlike ve evrasnâhâ kavmen âharîn(âharîne).
İşte, böyle. Ve sonraki kavmi onlara varis kıldık.
فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَاء وَالْأَرْضُ وَمَا كَانُوا مُنظَرِينَ ﴿٢٩﴾
29.Fe mâ beket aleyhimus semâu vel ardu ve mâ kânû munzarîn(munzarîne).
Onlara yer ve gök ağlamadı. Ve onlara mühlet verilmedi.
وَلَقَدْ نَجَّيْنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ مِنَ الْعَذَابِ الْمُهِينِ ﴿٣٠﴾
30.Ve lekad necceynâ benî isrâîle minel azâbil muhîn(muhîni).
Ve andolsun ki Biz, İsrailoğullarını (firavunun) zelil azab(ın)dan kurtardık.