وَأَنْ لَّا تَعْلُوا عَلَى اللَّهِ إِنِّي آتِيكُم بِسُلْطَانٍ مُّبِينٍ ﴿١٩﴾
19.Ve en lâ ta’lû alâllâhi, innî âtîkum bi sultânin mubîn(mubînin).
Allah’a karşı ululuk (büyüklük) taslamayın! Çünkü ben, size apaçık bir sultan (delil) ile geliyorum.
وَإِنِّي عُذْتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُمْ أَن تَرْجُمُونِ ﴿٢٠﴾
20.Ve innî uztu bi rabbî ve rabbikum en tercumûni.
Ve muhakkak ki ben, beni taşlamanızdan, sizin de Rabbiniz olan Rabbime sığındım.
وَإِنْ لَّمْ تُؤْمِنُوا لِي فَاعْتَزِلُونِ ﴿٢١﴾
21.Ve in lem tu’minû lî fa’tezilûni.
Eğer bana inanmıyorsanız artık benden uzaklaşın.