Edize.Com Kuran Şûrâ Sûresi
İletişim Sitemap
SÛRELER
AYETLER
42

Şûrâ sûresi 42. ayetin Türkçe okunuşu, Arapça okunuşu ve meali

وَلَمَنِ انتَصَرَ بَعْدَ ظُلْمِهِ فَأُوْلَئِكَ مَا عَلَيْهِم مِّن سَبِيلٍ ﴿٤١﴾
41.Ve le men intesare ba’de zulmihî fe ulâike mâ aleyhim min sebîl(sebîlin).
Ve gerçekten zulme uğradıktan sonra hakkını geri alan kimseler, işte onlar; onların üzerine (aleyhlerine) bir yol (ceza) yoktur.
إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَظْلِمُونَ النَّاسَ وَيَبْغُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ أُوْلَئِكَ لَهُم عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٤٢﴾
42.İnnemâs sebîlu alâllezîne yazlimûnen nâse ve yebgûne fîl ardı bi gayril hakk(hakkı), ulâike lehum azâbun elîm(elîmun).
Fakat insanlara zulmedenlerin ve yeryüzünde haksız yere zorbalık yapanların üzerine (aleyhlerine) yol (ceza) vardır. İşte onlar; onlar için elîm bir azap vardır.
وَلَمَن صَبَرَ وَغَفَرَ إِنَّ ذَلِكَ لَمِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ ﴿٤٣﴾
43.Ve le men sabere ve gafere inne zâlike le min azmil umûr(umûri).
Ve elbette kim sabreder ve bağışlarsa muhakkak ki bu, gerçekten azîm (büyük) işlerdendir.
42