فَسَخَّرْنَا لَهُ الرِّيحَ تَجْرِي بِأَمْرِهِ رُخَاء حَيْثُ أَصَابَ ﴿٣٦﴾
36.Fe sehharnâ lehur rîha tecrî bi emrihî ruhâen haysu esâb(esâbe).
Bunun üzerine rüzgârı ona musahhar (emre amade) kıldık. Onun emri ile dilediği yere hafif hafif eserek giderdi.
وَالشَّيَاطِينَ كُلَّ بَنَّاء وَغَوَّاصٍ ﴿٣٧﴾
37.Veş şeyâtîne kulle bennâin ve gavvâsın.
Ve şeytanları da hepsini ki, onlar bina yapanlar ve dalgıçlardır.
وَآخَرِينَ مُقَرَّنِينَ فِي الْأَصْفَادِ ﴿٣٨﴾
38.Ve âharîne mukarranîne fîl asfâd(asfâdi).
Ve diğerlerini (de) zincirlerle birbirine bağlı olarak (emre amade kıldık).